13 Ocak 2009 Salı

BİZİM MEMLEKET


Bir Türkiyem var, birde memleketim.

İnsanıyla doğasıyla, gelenekleriyle, yiyeceği, giyeceği, şivesiyle, buram buram Anadolu kokan memleketim.

Dut dibine yaslanan, Elma ile beslenen, Yağmurda ıslanan insanların yaşadığı memleketim. Evliya Çelebinin dediğine göre zamanında her doğan çocuğu, gümüş tas sahibi katip çelebi’ye göre Urla bir güzel kaza olan Gümüşhanem.

Şeyh-i Seyrani Hacı Mustafa Efendi, Ahmet Ziyaüddin Gümüşhanevi, Nihat Adsız, Âşık Figani ve İnce Bekir’i yetiştiren

Herkesin sevgi ile, saygıyla, muhabbet ile karşıladığı insanların yurdu, oraları ve orada yaşayanları anlatmak öyle güzel ki… Eğer gurbette yaşayan bir Gümüşhaneli iseniz o zaman ayrı bir yanı daha var. Yazarken hasret yakanızı bırakmaz, içiniz cız eder. Kalkıp bir nefes de gitmek istersiniz, o havayı teneffüs etmek, dost, akraba görmek çeker canınız.
Hayal edersiniz; Kahvaltıyı golot la ya da kete ile yapmayı, öğlen sıcağında Harşit’e girip çimmeyi, yetmezse yayıktan çıkan katık la hararetinizi söndürmeyi de. Eğer köye çıkmışsanız buz gibi pahar dan kana kana içmeyi, hem de aklınızdan “Bu su içilir mi?” endişesi taşımadan içmeyi de hayal edersiniz.
Bir de yaşlılar la sohbet etmek arzular canınız. Sonra iç çekerek devam etmek istersiniz satırlarınıza ama hasret bırakmaz. Sobanın gözünde kızarttığınız kartollar gelir önünüze…

Tatlı yerine suda kaynattığınız değ’leri hatırlarsınız… “Ah bir siron olsa da yesem” diye düşünürsünüz. Peşinden gendime çorbası, haşıl, lemis ve erişte çıkar karşınıza.

Yaylaya çıkıp içinizdeki bütün kirli havayı boşaltmak istersiniz. Gelirken eşe dosta pestil, köme almayı da ihmal etmezsiniz. Ardından gerçekle yüzleşirsiniz. Meğer kâğıt-kalem elinizde hülyalara dalmışsınızdır. Keşke bitmeseydi dersiniz kendi kendinize sizi ve anlattıklarınızı anlamakta güçlük çekenler olursa da şöyle seslenirsiniz: “ Sen hiç aşık oldun mu? Aşk nedir bilirmisin? Hiç aşkından uzaklarda seneler geçirdin mi?

Sevgili hasretinin ne demek olduğunu yaşadın mı?”

Yinede anlayamazlarsa seni, Âşık Figaninin şu satırlarına sığınırsın; ‘Yeşil vadi boyu, Tüneller; Yollar Camisi, Yatırı, Çeşmeler, sular gurbetten sılaya hasretlik kullar selam olsun şirin Gümüşhane ye halkı pak ahlak-ı örnek timsali, hane-i misafir nadir emsali gurbet yorgunudur, yolcu misali selam olsun şirin Gümüşhane ye

İşte benim Gümüşhanem böyle bir memleket…


İKLİMİ SERT İNSANI MERT GÜMÜŞHANE'M

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder